Gençlik Dergilerine Okur Bakışı – İkra’r Dergisi 17.sayı-

İkra’r Dergisi’nin on yedinci (mart-nisan) sayısı çıkalı bir hayli zaman oldu fakat dergiye ancak ulaşabildim. Ulaşabilmenin keyfini de sizlerle paylaşmak için ‘’Bismillah’’ dedim.

Bu sayının içeriğine geçmeden önce kısaca İkra’r dan biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle İkra’r  “edebiyat-fikir-aksiyon” üçlemesini sadece kapaklarına yazmakla kalmayıp dergi içeriğinde bu üç kavramı da okura hissettirebilme başarısını gösteren bir dergi. Dergilerle yeni tanışanlar için içeriği biraz uzun ve ciddi gelebiliyor. Şahsen İkra’r ı elime ilk aldığımda uzun yazılar beni biraz korkutmuştu. Sonrasında asıl meselenin uzun yazıları zevkli hale getirmek olduğunu anladım.

İkra’r 17. sayısında hikâyeleri; söyleşileri, deneme, tahlil ve şiirleriyle okuruna keyifli ve heyecanlı dakikalar vaat ediyor.

Ahmet Uluçay dosya konusuyla çıkan on yedinci sayının iç kapağında Ahmet Uluçay’ın ‘’Davet’’ isimli şiiri bulunuyor. Sonrasında Hasan Aycın’ın ‘’gönülden göğe kuşların yükseldiği’’ çizimi karşılıyor bizleri. Hemen arka sayfasında ise Aslı Bey’in ‘’Yadsıma’’ isimli şiiri yer alıyor.

Altıncı sayfada beni çok etkileyen, tekrar tekrar okutturan bir öykü yer alıyor. Özay Erdem’in ‘’Ağustos Düşerken’’ adlı öyküsü…  Hikâyenin başkahramanı Rıfat Balık’ı kendime yakın hissetmiş olmamdan kaynaklı bir etkilenme olabilir yahut Rıfat ve Sanem’in arasındaki yaşananlar veya yaşanmasını muhtemel gördüğüm olaylar da etkilemiş olabilir. Özay Erdem’in öyküdeki sadeliğini de çok beğendim. Öykülerinin yakından takipçisi olacağım.

Dokuzuncu sayfada Doğancan Kanbur’un ‘’Kaçak İspanyol Hüzünleri’’ adlı şiirine rastlıyoruz. Şiirinde kelimeleri özenle seçmesi ve anlam bütünlüğünü korumasını oldukça beğendim. Paragraf aralarına serpiştirilen, şiirde hâkim zamanın haricinde şimdiki zamanda ara sözlere yer vermesi paragraf başlarında heyecan veriyor.

Sayfa ona geldiğimizde Aydın Hız ‘’Gözlerimizdeki Işık Okumanın Aydınlığıyla Çoğalır Mı?’’ diyor. İki büyük yazarın; iki büyük kitap aşığının yürekleri sızlatan hikâyesini kaleme almış. Cemil Meriç ve Jorge Luis Borges…

Sayfa on dörtte Nebile Nur Büyükokuroğlu’nun yazar Güray Süngü’yle söyleşisi yer alıyor.

Sayfa yirmi ikide Ahmet Melih Karauğuz’un ‘’Dersimiz Youtube, Kanalıma Hoşgeldiniz’’ adlı denemesi bulunmakta.

Sayfa yirmi altıda farklı bir tür bekliyor bizleri. Elif Nur Özgün’ün ‘’Hint Gergedanı Yoktur’’ adlı fabl’ı…

Sayfa otuz altıda ise Abdülkadir Ünal’ın oldukça dolu bir söyleşisi yer alıyor. Prof. Dr. Mehmet Görmez’le gerçekleştirilen söyleşide birçok farklı ve önemli konulara değinilmiş.

Kırk sekizinci sayfada küçük bir dosya çarpıyor gözümüze. ‘’Gımıldak Hayatların’’ hayalbazı Ahmet Uluçay’ın bizleri perdeye dökme hikâyesini Okan Erdağı’nın kaleminden okuyacağız.

Sayfa elli altıda Büşra Biçgel’in tabiri caiz ise tek lokmalık ‘’Kapasite Meselesi’’ isimli denemesi yer alıyor.

Altmışıncı sayfada, Çay Köşesi’nde Hasan Sarı abiye rastlıyoruz. İçimizdeki boşluğa farklı bir pencereden bakmış ve kaleme almış. Ne boşluğu kırmalı ne de ona aldanmalıyız diye eklemek geliyor içimden.

Sayfa altmış sekizde Mustafa Kutlu’nun ‘’Ben Kudüs’üm-Kudüs Ben’’ adlı şiiri yer alıyor.

Ve sayfa yetmiş. Adet olunduğu üzere Soruşturma bölümünde İkra’r, okur ve takipçilerinin yanıtlarına yer vermekte.

İkra’r Dergisi’nin on yedinci sayısına eser verip de ismini zikredemediğimiz ağabeylerimizden, ablalarımızdan ve kardeşlerimizden helallik istiyoruz.

Bizdenbiri.com ailesi

Dergiyi satın almak için tıklayınız.