Fatih Sultan Mehmet’in Portresi-Gentile Bellini
30 Mart 1432 yılında Edirne’de doğdu Şehzade Mehmet. Küçük yaştan itibaren çeşitli alimlerden ve batılı hocalardan dersler alan Şehzade Mehmet özellikle otoriter bir alim olarak da bilinen Molla Gürani’den de ders aldığı bilinir. Batılı ve Doğulu hocalardan aldığı dersler sayesinde hem Doğu kültürünü hem de Batı kültürünü öğrenmiştir.
Avrupa’da Grand Turko olarak bilinirdi Sultan 2. Mehmet. Osmanlı Devleti’nin zeki ve kültürlü bir padişahıdır. Osmanlı Devleti’nin 7. padişahıdır ve tam 30 yıl hükümdarlık yapmıştır. Zekası sayesinde ustaca hamleleri vardır. Bu hamlelerinden biri gemileri karadan yürütmesi olarak tarihe geçmektedir. Bu olaydan sonra Sultan 2. Mehmet’in şu sözleri akıllarda kalmıştır. ”Onlar korkularından denizi zincirleyecek kadar akıllı ise, biz gemileri karadan yürütebilecek kadar deliyiz.”
Sultan 2. Mehmet, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” sözleri ile müjdelediği fethi gerçekleştirmiştir. Bu sayede Fatih unvanını kazanmıştır. Ayrıca bu olaydan sonra Orta Çağ bitmiş, Yeni Çağ başlamıştır. Bu sayede Sultan 2. Mehmet, çağ kapatıp, çağ açan padişah olarak da bilinir. Aynı zamanda Fethin Babası anlamına gelen “Ebû’l-Feth” unvanı da Fatih’e verilmiştir.
Bilindiği üzere Fatih Sultan Mehmet, Rönesans dönemi hükümdarıdır. Bununla beraber Fatih’in bilim ve sanata olan ilgisi çok yoğundur. Zengin bir kitaplığının olduğu öğrenilen Fatih Sultan Mehmet’in bu kitaplığında Arap ve Katalan Haritaları, Avrupa gravürleri, baskı kitaplar, Firdevsi ve Nizami’nin kitapları gibi önemli çalışmalar yer alır. Aldığı dersler sayesinde çok kültürlülük kazanan Sultan 2. Mehmet, bunların yanında Arapça, Farsça, İtalyanca, İbranice, Yunanca ve Latince gibi dilleri bilmektedir. Floransa ve Venedik’ten saray süslemeleri adına heykeltıraş, ressam ve ahşap ustası getirtmiştir. Venedik’le yapılan barıştan sonra siyasi alışverişler yapılmış ve bununla beraber Fatih, Venedik Doçu’ndan bir ressam ve bronz döken bir heykeltıraş istemiştir. Bu sayede Gentile Bellini ressam olarak saraya gelmiştir.
Bellini 18 Ay sarayda kalmıştır. Fatih’in madalyon portresini yapmıştır. Aynı zamanda sanatçı 1480 yılında Fatih Sultan Mehmet’in yüzünün 4’de 3 profili olacak şekilde resmederek portresini yapmıştır. Sanatçının, Mehmet’i bu şekilde çizmesinin nedeni Mehmet’in yüzünün neredeyse tamamını gösterecek şekilde resmetmeyi, Mehmet’in yüz hatlarını neredeyse belirli şekilde resmetmeyi amaçlamıştır. Bu portre Bellini’nin yaptığı yağlı boya portrelerinin ender örneklerinden biridir.
Eserde görülebileceği üzere Sultan 2. Mehmet görkemli bir kemer içerisinde resmedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet sanki bizlere üst kısmı kemer olan bir pencereden bakıyor gibi resmedilmiştir. Bu kemerlerin altında yazılar bulunmaktadır. Soldaki yazıda Sultan 2. Mehmet’in büyük bir imparator olduğu ve çeşitli zaferler kazandığı yazmaktadır. Sağdaki yazıda ise bu eserin yapılış tarihi olarak da bilinen 28 Kasım 1480 yazmaktadır. Yine portrenin alt tarafında pencere kenarı gibi gözükmekte olan ve gayet süslü bir kumaş görülmektedir. Bu kumaş çeşitli değerli taşlar ile süslenmiştir.
Gelelim eserde gözüken taçlara. Bazı kaynaklarda bu taçların Osmanlı’nın Yunanistan, Karadeniz ve Asya topraklarındaki hakimiyetini vurgular diye düşünülmektedirler. Fakat esere dikkatlice bakıldığında burada 7 taç görülmektedir. 3 taç Mehmet’in sağında ve 3 taç Mehmet’in solunda olacak şekilde toplam 6 adet taç kemerin üst tarafında görülmektedir. Bu taçlar Fatih Sultan Mehmet’ten önceki 6 padişahı simgelemektedir. Biliyorsunuz Sultan 2. Mehmet, Osmanlı Devleti’nin 7. padişahıdır. Bu nedenle 7. taç ise kumaşta görülmektedir. Bu taç Fatih Sultan Mehmet’i simgelemektedir. Bu esere bakarak Bellini, dönemin sanatında ünlü bir akım olan Sembolizm’i bu eserde ustaca gözler önüne sermiştir. Eserde aynı zamanda Fatih’in üstünde bir kürk görülmektedir. Bu kürk, hanedan üyelerinin giydiği bir kürktür. Aynı zamanda başında da sarığı görülmektedir. Sanatçı burada kumaş ayrıntılarını muazzam şekilde detaylandırarak göstermektedir. Aynı zamanda Bellini, Fatih’in ruh halini bu eserde ustaca işlemiştir.
Deniz ürünlerini çok seven Fatih Sultan Mehmet, bu ürünleri fazlaca tüketmesi nedeniyle Gut hastalığına yakalandı. Bu portre yapıldıktan kısa bir süre sonra Fatih Sultan Mehmet 1481 yılında Doğu’ya doğru çıktığı sefer sırasında hastalığı ağırlaştı. Gebze yakınlarında şu an Hünkar Çayırı olarak bilinen yerde, 3 Mayıs 1481 yılında vefat etmiştir. Bu eser ise şu anda Londra’daki National Gallery’de bulunmaktadır. İmkanı olanın mutlaka gidip yerinde görmesi gereken bir eserdir. Aynı zamanda bu eser Osmanlı resim sanatına ve sanatçılarına ışık tutmuştur. Klasik Osmanlı resim üslubunun temelleri yine Fatih Sultan Mehmet döneminde atılmıştır ve diğer eserlere örnek niteliğinde bir eser olması ile de bilinmektedir.