Gençlik Dergilerine Okur Bakışı -1- Ketebe Piyan Dergisi 13. Sayı

Ketebe Piyan Dergisi’nin 13. Sayısı Şubat-Mart olarak çıktı.

Bu sayının Piyan kapağında bizi ilk olarak Bedirhan Öner’in Vecihi Hürkuş yazısı ile karşılıyor. Bedirhan Öner bu yazıyı klasik biyografik yazılar gibi didaktik bir şekilde yazmamış fakat. Vecihi Hürkuş’un hayatını anlatırken onun yaşam ve havacılık mücadelesini de ele almış.

Nasır Kurşun Yedinci Mühür filminden kesitler bırakmış.

İrem Ahıskalı ve Rümeysa Turan’ın Şair Ahmet Murat Özel ile derinlikli bir röportajı var. Ahmet Murat şiir ve yaşamına dair birçok anekdotu da yazısına serpiştirmiş sanki. Ahmet Murat’ı daha yakından tanımak isteyenler için sağlam bir röportaj olmuş.

Okan Erdağı “Şeyh Galip İle Tanışıklığım” başlığı altında Şeyh Galip ile yol gösterici birkaç kitaptan da bahsetmiş. Bunun yanında okuru sıkmayan hatta merak ettirici nüanslarla Galip Dede’den bahsetmiş.

Sinan Terzi “Üç Güç Şehirsel Öykü” adı altında diyaloglar halinde yer yer kendi üslubuyla göndermeler yaptığı üç küçürek öykü yazmış.

Zahide Aydoğdu “Tılsım” adlı denemesinde aslında başlıkla müsemma olarak insanın kendisinin çözülmeyi beklenen mutluluğa ya da mutsuzluğa kendi iradesiyle bulabileceği bir varlık olduğunu vurguluyor.Yer yer birtakım yazarlardan alıntılar bırakarak anlatımı destekliyor. Zahide Aydoğdu yazısına çoğumuzun bildiği o sözle başlamış: “Dünya’da rahat yoktur.”

İrem Ahıskalı “Yorgunluğun İçinde Durdum Bir Zaman” adlı yazısında modernitenin bize dayattığı hız tutkunluğuna nahif bir şekilde dem vurarak bu hız çağında bir duraksamanın, bir dinlenmenin öneminden bahsetmiş. Küçük bir alıntı “Ve annem; aslında boşluğa bakmıyormuş, içindeki dağa kaçıyormuş, büyürken anlıyorum…”

Abdurrahman Ali Öncel bu sefer samimi bir son söz yazmış…

Bu sayının Ketebe Kapağında Emine Bilge Ünsal eskileri anımsatan sıcak yazısıyla bizlere merhaba diyor.

Mustafa Uçurum “Yeşil Siyah” adlı öyküsünde kaybedilen hatırlamamız gereken bazı önemli duygu ve davranışları ince bir sezişle anlatmış. Yer yer psikolojik tahlili olan  sorular sorarak okuru öyküye bağladığı kanısındayım. Bir alıntı: “Şehrin betonunu ve kalabalığını bırakıp çocukluğa kaçmak da yitmekten sayılır mı?”

Ketebe kapağı öykü ağırlıklı olmuş.Öykü severler için hakiki ve şahsımca akıcı ve ilgi çekici öyküler. Diğer güzel öyküler de şu eserler: Ömer Rahmi Serim “Tefekkür-i Mevt”- Onur Uzun Rabbim, Ben Kaç Yaşındayım? – Firdevs Şahin “İki Fotoğraf” – Ayşe Can Yağmur “Son Vagon” – Onur Kovacı “Karanlığım” – Feyza Bengül “Toz”

Eda Tülüce “Aynalarda Mahfuz Sen” isimli deneme tarzı güzel bir yazı yazmış. Biz de yine denemeye yaklaşık küçük bir yazı ile çorbada tuz olduk.

Ve orta sayfada Ketebe yine okurlara yer vermiş.Bu Sefer ki soru “Boşluğa söylemek istediğiniz bir şey var mı?”