Murat Menteş – Dublörün Dilemması
“Aynı anda iki yerde olmanız mı gerekiyor? Bizi arayın!”
“Farklı bir şeyler okumak istiyorum” diyenler! Toplanın, bu kitabı seveceksiniz.
Dublörün Dilemması, günümüz romancılarından Murat Menteş’in 2005’te yayımlanan ilk romanı.
Size kısaca kitaptan bahsedeyim: Nuh tufan yetimhanede büyümüş, şizofren ve albino bir gençtir. Dilara Dilemma’ya âşıktır. Nuh’un yakın dostu İbrahim Kurban ise, çalışmalarını evinin çatı katında yapan bir mucittir. İbrahim’in bir buluşu aylak aylak dolaşan bu gençlerin hayatını tamamen değiştirir. İbrahim Kurban yapay dokularla, fotoğrafına sahip olduğu bir insan yüzünün gerçeğiyle eş bir maskesini yapar. Böylece Nuh Tufan Dr. Tornado bebek bezlerinin kralı Ferruh Ferman’ın yerine geçer. Bunların devamında olaylar tahmin edilemeyecek bir hal alır ve macera başlar.
Yazar oldukça özgün bir anlatıma sahip. Sıra dışı bir üslubu var ki bu da yazarın okur tarafından benimsenmesine ve sevilmesine sebep oluyor. Bana göre “Dublörün Dilemması” ismi ile de dikkat çeken bir roman.
Sevgili okurlar, Murat Menteş sizi güldürecek. Kitabı kalabalık bir ortamda okursanız insanların bakışlarına maruz kalsanız da gülümsemeye devam edin. Elinizde Dublörün Dilemması var ve siz eğlenceli bir curcunanın tam orta yerindesiniz, gülün gitsin!
Size kitaptaki –en hoşuma giden şeylerden- sıra dışı karakter ve yer isimlerinden de bahsetmek istiyorum. Belki de okuduğunuz diğer kitaplarda bununla karşılaşmadınız. Kitabın başlıca karakterlerinin isimleri: Nuh Tufan, İbrahim Kurban, Ferruh Ferman, Dilara Dilemma, Habip Hobo, Hacer Ceren, Pembe Pepe, Umur Samaz, Rıza Silahlıpoda.
Örneğin, Tonguç adında birini hayal edin. Sonra da Şinasi adında birini. İki kişi de birbirinden farklı değil mi? Yazar büyük ihtimalle bunu ortadan kaldırmak için böyle bir yol izledi. J
Ayrıca Nuh ve İbrahim’in devamlı takıldıkları pastanenin adı Kumpas (Kum Pastanesi) ve kurdukları ajansın adı da Şant-Ajans (Şantaj).
Kitabın bir diğer farklı özelliği ise; olayları tek bir kişiden değil birkaç farklı kişiden okuyor olmamız.
Kitap size başlarda karmaşık gelebilir, buna aldırmayın ve kitabın sizi içine çekmesine izin verin. Bu karmaşıklık anlamayı zorlaştıran türden bir şey değil.
Yazarın hayal gücü, hiperaktif zekası ve absürd mizahı için yine okunur bu kitap.
İyi okumalar değerli edebiyatseverler, edebiyatla kalın!
Kitaptan alıntılar:
“Cildim uçuk pembe, tüylerim bembeyaz; gelgelelim hiç ama hiç utangaç değilim. Küstahlık etmekten bedensel bir kaderle men edilmiştim ve buna canla başla direniyordum.”
“Dünyanın neresine gidersem gideyim, gönlümün başkentinde oturanla irtibatı koparmıyorum.”
“Kendime ‘siz’ diye hitap ederim. Saygınlığın ilk kuralı budur. Kendinizle aranıza mesafe koymazsanız, başkalarından bunu bekleyemezsiniz.”
“Kötü adamların cehaleti sayesinde acaba kaç kişinin ömrü uzamıştır?”
“Haddizatında aşk, insanın kendinden geçmesi şartına bağlı değil midir?”
“Yok mu etrafında helal süt emmiş bir kız?
Aslına bakarsan, pastörize süt emmiş bir kız var, Taliha Teyze.”
“Hedefe ulaşan her şeyi ıskalamıştır!”
Aklımda olan ama bir türlü okumaya fırsat bulamadığım, adını sürekli duyduğum bir kitap. Bu güzel anlatımla gecenin bu saatinde satın alıp okumak istedim.. 🙂 Başka kitap incelemelerinizi bekliyorum..
Teşekkürler, bir okuyucu daha kazandırmış olmama sevindim 🙂