TARLA GÜNLÜKLERİ

24.06.2019
1.050
A+
A-
TARLA GÜNLÜKLERİ

Sizlere şu birkaç gün içerisinde yaşadığım bir anımı anlatmayı yerinde buluyorum. Bir üniversite öğrencisi olarak okulların kapanması ile yazın harçlığımı çıkarmak adına bir işe girmek istedim. İlk iş olarak çıkıp iş veren her yere baktım. Maalesef işler sandığım kadar kolay olmadı. En olmadık yer bile ne alaka ki öz geçmişim ile burası dediğiniz yerler bile sizden öz geçmiş,deneyim ve daha saymaya bile tahammül edemediğim evraklar istediler. O an anladım ki evet gerçekten ekmek aslanın ağzındaymış. Neyse tam umudumu yitirmişken arkadaşım vasıtası ile bir tarlada evet doğru okudunuz tarlada iş buldum.

Böylesine yabancısı olduğum bir işte ne yapacağımı asla bilmeden iş gününü bekledim. Sabahın beşinde uyandım ve orada yemek molasında yemek için kendime deyim yerindeyse ‘çıkın’ hazırladım. Derken işçileri toplayan kamyonun korna sesi ile toparlanıp hemen indim. Benim ile beraber yaklaşık 15 kadını belirli noktalardan aldıktan sonra yaklaşık 20 dakika sonra tarlaya geldik.
Ucu bucağı olmayan tarla karşısında şaşkınlığımı gizleyememiş olacağım ki bizden sorumlu işçi başı kendi tabirleriyle ‘Çavuş’ -n’oldu kızım korktun galiba biraz – dedi.
Çavuş gerçekten doğru tespitte bulunmuştu. Korkmamış çok korkmuştum. Sürekli gidenler prosedürü bildikleri için Çavuşun hadi demesiyle işe başladılar.
Elime tutuşturulan bir tür bıçak ile -adının bıçkı olduğunu sonradan öğrendiğim- alet ile tarlanın içine girdim.

Bir maydanoz tarlasıydı içinde bulunduğumuz tarla. Yapmamız gereken şey maydanozların büyümesini engelleyen, aralarında çıkan gereksiz otları bıçkı yardımı ile kökten koparılmak suretiyle kesmek.
İlk bir saat gayet yapılabilir gibi görünen bu iş zamanın ilerlemesiyle dayanılmaz bir hal aldı tarafımdan. İlk molayı yedide başlanılan işe dokuzda verdik. Kahvaltısını yapmaya başlayan 15 kadın içerisinde öyle kaldım. Yorgunluktan hiçbir şey yiyemedim. İlk moladan sonra ikinci ve son molayı saat birde verdik. Bunu söylerken iş bitimi saatinin altı olduğunu söylemeden de geçmemeliyim. Çünkü bu bir saatlik moladan sonra 4 saat daha aralıksız çalışmak demek oluyor.

Yaşları ortalama 55-60 olan (75 yaşında istisnai teyzeyi anmayı kendime borç bilerek) bu kadınlara hayran kaldım. Eğilerek iki tarlayı bitirdiler,bitirdik ama asla benim hissettiğim yorgunluğu hissetmiyorlardı. En çok şaşırdığım şey de bu oldu. Sanırım ‘eski toprak’ dediğimiz şey tam da onlar için söylenmiş.
Emine adındaki bir teyze grubun mutluluğunu kendine görev bilmiş olacaktı ki durmadan şarkı söylüyordu. Sanırım dayanılmaz ,yakıcı olan güneşe karşı savaşıydı şarkı söyleme isteği…
Birbirlerinin dertlerini anlatıp paylaşıyorlardı acılarını. Kocası tarafından dövülen ablayı ve oğlunun borçları yüzünden bastonu ile tarlaya gelen teyzeyi hayatım boyunca hiçbir zaman unutmayacağım. Ha bir de henüz lise öğrencisi olmalarına rağmen bilmem kaç derece sıcaklığın altında ,sırf ailelerine destek olmak için gelen Urfalı Ali ve Halime kardeşlerin bu emekleri her şeyin üzerinde bir değer hak ediyordu kanımca…
Paydos saati ile vücudumdaki ağrılar yavaş yavaş hissedilmeye başladı. Beni asıl sürprizin ertesi gün olduğunu bilmeden uyudum. Sabah uyandığımda her yerim et kesmişti. Ayağa kalkmak için hamle yaptığımda asla kalkamadım. Yaklaşık 3 günlük vücut ağrılarım nihayet dördüncü gün son buldu.

Hayatım boyunca hiçbir yerde elde edemeyeceğime inandığım bu birkaç günlük çalışma deneyimini ve hissettirdiklerini anlatmaya kelimeler bulamıyorum.
Orada paylaşılan sohbetler,acılar,bölüşülen yemekler,normal şartlarda hiçbir anlam taşımayan domates-salatalığın paha biçilemez tadı ,meslek hayatımın hiç bir döneminde bir daha yaşamayacağımı ve bir şeylerin kıymetini,alın terini bu şekilde öğrendiğim için kendimi şanslı hissediyorum.
Her şeyden önemlisi maydanoza bile bakış açım değişti. Bir şeyin sofraya gelmeden önceki süreci istemsizce şu sıralar gündemimde.
Belki bu birkaç günlük olan iş benim için  zaruri olmayan bir işti ama oradaki birçok insanın devam etmek zorunda olduğu ekmek kapıları.
Benim için güzel bir anıya dönüşen bu deneyimin nice Ali ve Halimelerin normal yaşantısının bir parçası olduğunu bilmenin vermiş olduğu buruklukla….

detayını buraya yazınız

hülya güner
hülya güner
Çekilen küreğin ''boş''kısmı...    
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.