Uyanmak Mümkündür
‘Uyan sunam uyan, derin uykudan’
– Perşembe akşamlarını bekleyerek geçiyor günlerim. En sevdiğim oyuncunun dizisi çıkıyor çünkü. Görsen, öyle hoş ki.
– Yaaa, öyle mi? Ne kadar ilginç, dedim.
İlginç? Tuhaf tuhaf baktı yüzüme, ilginç kelimesinden sonra. Belli belirsiz bir gülümsemeyle cevap verip başımı tabağımdaki pastalara çevirdim. Maksadım alaya almak değildi ama gerçekten o an
diyecek bir şey bulamadım. Dizi izlemek, en sevdiğim oyuncu gibi bir olayım yok ki benim. Anlamıyorum bu yüzden seni, üzgünüm desem, diğerlerinin yaptığı gibi, uzaydan inmiş muamelesi yapacak bana. Vah, genceciksin, neden kendini kapatıyorsun bu kadar kuzum sen? Ben kendimi açtığımı düşündükçe, çoğunluğun kendimi hapsettiğim kanısına varmasına nasıl engel olabilirim?
Açmak mı dedin sen? Aç bakayım biraz şu mevzuyu. Ne açılması?
Düşünsene. Dünyaya geliyorsun. Belli evrelerden geçerek, yavaş yavaş insan oluyorsun. Sana ait bir defter var. Bomboş. Sana özgü, seni ilgilendiren, seninle ilgili bir hikâye yazman isteniyor bu deftere.
Defterin şahitleri var. Göremiyoruz ama varlar düşünsene bir. Melekler. Melekler çok enteresan şeyler. Günaha girmiyorlar bir kez bile, ama insan meleklerden bile üstün bir mertebeye ulaşabiliyor. Bu deftere öyle şeyler yazman gerekiyor ki asıl âlemde, insanlar önünde açılınca defter, yüzün
kararmasın, aydınlansın. Bunu yapabilmek için, açmam gereken öyle çok kapı var ki. Bir kapıyı açtıkça, yenisi çıkıyor karşıma. Bitmiyor…
Çayım soğumuş. Değiştireyim ben.
(Şimdi sevgili okuyucu merak etmiş olabilir. Ne işi var çaylı pastalı bir ortamda bu arkadaşın? Deftere güzel bir şey yazacağım diyor ve kadınların arasında pasta yiyor. Bu ne yaman çelişki? Bin bir ihtimal olabilir.
İhtimalleri sen düşün okuyucu. Pastalar ve çaylar çağımız kadınlarının en yaman imtihanıdır. Margarin zararlı tereyağı pahalı unun içinde glüten var şeker dediğin bir zehir. Zıkkım mı yiyelim sorusu her kadının sorunudur. Bu sorular içinde, işin içinden çıkamayan kadınların çareyi televizyonda bulması mubah mıdır? Peki defter gibi esaslı bir derdi olan kadınlar ne yapsın? Pasta yemesinler mi? İnsan içine girmesinler mi? Konuşmasınlar mı? Ayrıca televizyon izlemek defteri dert etmemek anlamına mı geliyor? Bu ne cüret mi diyorsun?)
Çayımı içerken tabi ki şunu ekledim:
– Bizim evde televizyon yok ama internet var, bilgisayar var, instagram var. Dizi izlemiyorsak, o kadar da değil yaaani.
Kadınlar güldüler. Gülüşlerinde ne gibi bir anlam vardı anlamadım. Konu hızlıca hamile olan arkadaşın baby shower yapmayı düşünüp düşünmediğine kaydı.
Deftere huzursuz bir günüm daha kaydoldu. Binbir çelişkiyle eve gelip, ne yapsam ne yapsam diye karıştırdım çorbayı. Ne yapsam? Siz nasıl yapıyorsunuz sahi?